TEPE ile başlayan kelimeler

Bazı TEPE ile başlayan kelimelerin anlamları

TEPELEMESİNE

• Tepeleme

TEPEBİLMEK

• Tepme ihtimali veya imkânı bulunmak
• Tepme gücü bulunmak

TEPEGÖZLER

• Birçok türü, önemli solucan türlerine ara konakçılık eden, duyargaları tek kollu, beşinci çift ayakları körelmiş kabuklular familyası

TEPELENMEK

• Tepeleme işi yapılmak

TEPELETMEK

• Tepeleme işini yaptırmak

TEPETAKLAK

• Tepetakla

TEPEBİLME

• Tepebilmek işi

TEPELEMEK

• Ayakları altında ezmek
• Bozguna uğratmak, hırpalamak
• Kıyasıya dövmek
• Öldürmek

TEPELENME

• Tepelenmek işi

TEPELETME

• Tepeletmek işi

TEPELİKLİ

• Tepeliği olan

TEPETAKLA

• Başı aşağı gelecek biçimde, tepetaklak

TEPEBAŞI

• Siyah pullarla işlenmiş kumaş veya giysi

TEPELEME

• Tepelemek işi
• Tepe biçimi verecek veya kenarlarından taşacak kadar, tepelemesine

TEPEÜSTÜ

• Baş aşağı

TEPECİK

• Yerden yükseklikleri çok az olan tepeler
• Çiçek tozunun konmasına yarayan, çiçeklerde dişi organların ucu

TEPEGÖZ

• Derslerde, konferanslarda asetat üzerine yazılan yazıyı veya grafiği kuvvetli bir ışık kaynağı aracılığıyla perdeye yansıtan optik araç
• Dar alınlı, gözleri saçlarının bittiği yere çok yakın görünen (kimse)
• Dikkatsizce, sağa sola çarparak yürüyen (kimse)
• Medine kurdunun ara konakçısı, tepegözlerin örnek türü olan küçük kabuklu (Cyclops strenuus)

TEPELİK

• Tepesi çok olan (yer)
• Bir yapının veya bir mobilyanın en yukarısına süs olarak yapılan bölüm
• Anadolu'da köylü kadınların kullandıkları, altın ve gümüş paralarla, bazı değerli taşlarla süslü başlık
• Sorguç

TEPESİZ

• Tepesi olmayan

TEPELİ

• Tepesi olan
• Başında sorguç, hotoz vb. bir süs bulunan (kuş)